28 Ocak 2009 Çarşamba

YA HAKKINI VERİN,
YA DA, O DİPLOMALARI YAKIN !...
Kendisini 'yasa bağımlısı' olarak tanımlayan Sayın Rektörüm ve on yıllık dava arkadaşım Galip Baran sordu:
“Üniversite diploması, Türkiye’nin veya dünyanın en ünlü üniversitelerinin birinden alınmış olsa bile ne işe yarar? Örneğin, senin gazetecilik, hukuk ve siyaset bilimi diplomaların ne işe yarıyor söyler misin? Devam etti: O diplomalara rağmen çevreyi kirletiliyorsan, aşırı tüketiyorsan, trafik kurallarını çiğniyorsan, toplum sağlığına aykırı alışkanlıklar ediniyorsan, vergi kaçırıyorsan, rüşvet veriyorsan/alıyorsan, iş ahlakının korunması için çaba göstermiyorsan, milli servete zarar veriyorsan, imar yasasına aykırı işler yapıyorsan, her şeyi devletten bekliyorsan, yani kısaca, 'KIRMIZIDA GEÇİYORSAN' bir başka deyişle, YOLSUZLUK YAPIYORSAN?...
Benimkisi “Teknikerlik” diploması. Ama ben, KIRMZIDA GEÇMİYORUM, YOLSUZLUK YAPMIYORUM, üstelik KIRMIZIDA GEÇENİ, YOLSUZLUK YAPANI, “kırmızıda geçeni, anında , yüzüne karşı, utanmaktan başka bir tepki gösteremeyecek şekilde uyarma”yı öngören, SOSYAL YAPTIRIM olarak bilinen bir yöntemle uyarıyorum (uyardıklarımın arasında, her rütbeden polisler, her rütbeden askerler, avukatlar, hakimler ve savcılar var) uyardıklarına kendilerinin de başkalarını aynı yöntemle uyarmalarını öneriyorum, bana DELİ diyenler de var. Oysa ben sıradan bir YASA BAĞIMLISIYIM.
Sözünü şöyle bağladı:
"Haydi gel şu bir işe yaramayan, YOLSUZLUK YAPMANI önleyemeyen DİPLOMALARNI Kızılay Meydanı’nda yak…
"Elbette (kendimi tenzih ederek) Üstat Galip Baran'a hak verdim. İtiraz edemedim.
Zira, (ben) her ne kadar 'kendimi bildim bileli' kırmızıda geçmiyor, mümkün olduğu kadar geçenleri uyarıyor, 'Kırmızıda Geçmek' in gerçekte ne anlama geldiğini yıllardır yazılarım, söylev, konferans ve demeçlerimle halka açıklıyor, anlatıyor ve "iyi insan-iyi, ilkeli-onurlu ve sorumlu vatandaş" konusunda her derece ve düzeyde büyük bir mücadele veriyorsam da;Adına kinayeten 'BİLGİ ÇAĞI' denilen bu zamanda, ülkemin, insanımın ve dünyanın (sözde) en saygın üniversitelerinden diplomalı bilim (ilim değil!), politika (siyaset değil!.) Sivil Toplum Kuruluşu (gönüllü kuruluş değil; güdümlü kuruluş), memurin, hükümet ve devlet eşhasının;"Edindiği diplomadan dolayı hicap duymadan, insanlıktan utanmadan, adalet ahlakı ve hukuka saygılı olmadan ve (bana göre) Allah'tan korkmadan, bizzat kendi ve kamu vicdanına karşı hiçbir onurluluk ve sorumluluk hissetmeden...
"Nitelikli dolandırıcılık, gasp, irtikap, ayırma-kayırma, rüşvet-suiistimal, görevi kötüye kullanma ve yolsuzluk yaptığını; Vergi kaçırdığını; İmar mevzuatını ihlal ettiğini; Çevreyi kirlettiğini; Halka yalan söylediğini; Sözünde durmadığını; Emanete hıyanet ettiğini; Küresel barışı tehdit, ozon tabakasını tahrip, dünyada savaş ve milletler arasında fesat çıkartma, vahşi kapitalizm ve insanlık düşmanı küresel emperyalizme alet olduklarını;
KISACA: 'her fırsatta insanlığın KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ ihlal ettiklerini gördükçe kahroluyor ve 'BİLGİ ÇAĞI'nın bilim ve insanlık düşmanı biçiminde tezahür eden uygarlığından utanç duyuyor!..,
Dünyayı yaşanmaz hale getiren 'sorun' un "BENCİLLİK", kalıcı çözümünse "SENCİLLİK" olduğunu çok iyi biliyor; İnsanlığın bir an önce "BİLİÇ ÇAĞI" na geçiş yapabilmesini yürekten diliyorum. Ama, kitlesel bir katılım ve anonim BİLİNÇ olmadan diplomama da kıyamıyorum!..Bu yazıyı okuyan hukukçulara, mühendislere, akademisyenlere, devlet ve hükümet 'gişi'lerine soruyorum: Ne dersiniz? Siz de hak veriyor musunuz?Veriyorsanız diplomanıza kıymaya hazır mısınız?Yoksa, onun gibi "YASA BAĞIMLISI" olup DİPLOMACIKLARI kurtaralım mı?
Mustafa Nevruz Sınacı
Bilinç Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Gönderen "BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ" TÜRKİYE
WEB: http://www.bilinc-universitesi.blogspot.com/, e.MAİL: gercek.demokrat@hotmail.com
****
From: galipbaran@ttmail.com//To: bassoy@googlemail.comCC: gercek.demokrat@hotmail.com // Subject: Fw: {liberal-izmirliler.53581} Re: Kimse devletçi yapıyı yıkamaz...Date: Wed, 28 Jan 2009 15:26:24 +0200
GALİP BARAN'DAN 'Ülkü Bassoy' A VERİLEN BİR CEVAP VE "TARİHE NOT" !...
Sayın Bassoy,
Size katılıyorum. Bana göre o "sistem" ya da bu "sistem" yok. İnsan var. O "izm" ya da bu "izm" yok "insanizm" var.
İnsan "insan" olmayı başarabilirse, sorun kalmaz, bu alemde. Konuyla ilgili bir kaynak:
"Şayet insanoğlu gerçekten insan olsa-sadece lafta değil, gerçekte de- hiçbir kurala ihtiyaç duymayacaktır.
Bugüne kadar bunu çok az insan hayata geçirebilmiştir. Örneğin, Sokrates, Zerdüşt, Bodhitharma gibi gibi adamlar için (.....) hiçbir kanuna, hiçbir anayasaya ihtiyaç yoktur. Eğer tüm toplum hakiki anlamda insan olma yönünde evrim geçirebilirse, sevgi, saygı olacaktır ama kanun olmayacaktır."
Tekrar selamlar. // GB
* (Özgürlük/ OSHO/ Ganj Yayınları)

Hiç yorum yok: