16 Şubat 2012 Perşembe

uludere adaleti!...


ADALETE İHANETİN BU TÜRLÜSÜ
Mustafa Nevruz SINACI
Unutmadık!.. Unutmayacağız.... 
Kaçakçı Ailesine ‘123 bin’ ŞEHİT Ailesine ‘63 bin’!..?..
AKP’nin Uludere’de ölenlerin ailelerine tazminat öderken, neden 2 şehidi 1 kaçakçıya denk gördüğünü anlamak ya da, onaylamak mümkün değil!.. Hükümet, Uludere’de ölen 34 kaçakçının ailelerine 123’er bin TL tazminat ödeme kararı aldı. Oysa Şehit ailelerine ödenen para 2 bin liralık ilk destek yardımıyla 63 bin lira! Mehmetçik Vakfı’nın yardımıyla rakam 95 bine bile ulaşmıyor. Bu çifte standart, sapkın mantık, apaçık haksızlık, hukuksuzluk ve vatana ihanete eş şaibe karşısında Şehit aileleri haklı olarak şaşkın, kırgın, kızgın ve üzgün…
Haklı, doğru ve yerinde tepkiler:
Türkiye Harp Malulü Gaziler Derneği: “Bir kaçakçının, bir mafya yandaşının kanı; bir şehidin, bir gazinin kanından daha mı değerli? Bu nasıl bir vicdan? Fiilen suçlu ve kanunen zanlı durumundaki kaçakçılara; 123’er bin lira ödeneceği Başbakan RTE tarafından açıklandı. Bu paranın 100 bin lirası tazminat, 23 bin lirası da “Terörle Mücadele Kanunu” hesabından… Buna mukabil terörle mücadelede şehit düşen Mehmetçik ailelerine yapılan tazminat ödemesi Uludere’de ölenlerin yakınlarına ödenecek paranın yarısı kadar…”
Evet, Devlet, şehit ailelerine yapılan 2 bin liralık ilk destek yardımıyla birlikte toplam 63 bin liralık tazminat ödüyor. Yani yasa dışı kaçakçılara yapılan yardımların toplamı 123 bin liranın yarısı. Resmi rakamlara göre şehit ailelerine devlet; toplam 63 bin 237 lira tazminatı, şu kalemler altında veriyor: İlk destek: 2 bin; Tazminat: 61 bin 237; Toplam: 63 bin 237 TL; Bunun dışında, Mehmetçik Vakfı da şehit ailesine 31 bin 700 lira dolayında bir yardım yapar. Nihai toplam: 94 bin 937 lira. Vakıf ayrıca, yaşam sigortası olan şehit personelin ailesine 22 bin 500 liralık bir yardım daha verir. Bu, sigorta primi ödeyen personelin ailesiyle sınırlıdır.
Akp grup toplantısında RTE, Uludere’de kaybedilenlerin ailelerine yönelik terör tazminatı ödeme sürecini hızlandırdıklarını açıklamış ve “Uludere de yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin yaralarını sarmak, acılarını bir nebze olsun dindirmek üzere terör tazminatı ödemesini hızlandırdık. Kaybedilen her bir kardeşimiz için yasal 23 bin 150 lirayı ilgi Valilik emrine gönderdik. Ek olarak ‘Başbakanlık hesaplarından’ kaybedilen her kişi için 100 bin lira Valilik emrine tahsis ettik. Yani şu an itibariyle her aileye 123 bin TL ödüyoruz” demişti. 
Kişi’ye sorarlar:  
Yasadışı kaçakçının kanı şehidin kanından daha mı değerli?
Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı, şehit babası Hamit Köse: “Elbette biz karıncanın dahi incinmesini istemeyiz. Ancak Uludere’de kaybedilenler sınırı izinsiz geçerek kaçakçılık yapıyor ve yasalarımıza göre taammüden ağır suç işliyorlar. Buna rağmen tazminat ödeniyor. Dahası çok iyi biliyorum ki, o bölgede bir yerleşim veya ticaret yaparak mal getirip götürecek ikamet alanı yok. Yine, mezkür kişilerin o kadar içeriye gidip, kaçakçılık adına terör ve tedhiş örgütünün silahlarını katırlarla taşıyıp yurtiçine sokup sokmadıkları henüz kesinleşmedi. Yine eşkıya kamplarına yiyecek ve erzak götürüp götürmedikleri de belli değil!..
Bunları alt alta koyduğumuzda ortaya çıkan sonuç şu:
Başbakan bu saydığım suçlardan dolayı halkı teşvik ediyor. Fakat bizi esas üzen şu:
Türk askeri rapor almayıp; Vatanı, Bayrağı korumak, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü korumak için elleri kınalanıp, devlete teslim ediliyor. İllâ terörle mücadele şart değil; Diyelim ki bir şekilde ölüm veya sakatlanma gerçekleşiyor. Devlet kimine trafik kazası, kimine eğitim zayiatı, kimisine çığ altında kalma, kimine arkadaş kurşunu deyip, hakikatte şehit veya görev malûl-u ailelerine yardım yapmıyor, vatandaşları mahkeme kapılarında süründürüyor.”
Âyine’si iştir kişinin, lâfa bakılmaz…
Böylece: Sözde yeni ve ‘sivil’ anayasayı hak-hukuk, eşitlik, adalet, demokrasi ve halk adına talep ettiğini iddia eden; Fakat insan hakları, adalet ve hukuk karşıtı, aykırı politikalarla, suçluları ödüllendirmeyi alışkanlık edinen zihniyet, hükümet ve dayandığı siyasi mahfil kamu vicdanını rahatsız, mutazarrır ve rencide etmektedir.
Oysa hüküm hikmet ve tezahürü adalet olmakla, bu tasarrufta adalet yoktur. 
Bu büyük bir ayıp, korkunç bir şaibe ve AKP’nin yüzkarasıdır…

Hiç yorum yok: