15 Aralık 2012 Cumartesi

CEVAP BEKLEYEN SORULAR


                                                                                                      Mustafa Nevruz SINACI
Gazetelere göre: “CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sordu, Başbakan Erdoğan sustu.”
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe görüşmelerinde sorduğu 13 soru cevapsız kaldı, Başbakan Erdoğan soruların hiçbirine yanıt veremedi. (13 Aralık 2012, Perşembe)
Kılıçdaroğlu’nun mecliste sorduğu ve yanıtını alamadığı sorular şöyle:
1- Yasayı ihlal ederek orta vadeli programı neden 37 gün gecikmeyle açıkladınız?
2- Sayıştay raporları TBMM’ye gelmeden “kesin hesap kanun tasarısını” nasıl değerlendireceğiz? ”Kanun hükmünde kararnameyle düzenleme yaptık. Raporlar o nedenle yetişmedi” diyeceksiniz. O kanunu çıkarırken Sayıştay Genel Kuruluna sordunuz mu, sormadınız mı? Sormadıysanız, siz Sayıştay’ı da tanımıyorsunuz demektir. 
Böyle devlet olur mu? Sayın Başbakan, o raporlar Sayıştay’dan niye gelmedi?
3- Niğde’de patates üreticisinin derdini sordunuz mu? Patates 10 kuruşa düştü, ne oldu da bu böyle oldu? Siz, önce canlı hayvan, sonra kırmızı et, sonra kurbanlık koyun, en sonunda da saman ithal ettiniz. Acaba nasıl oluyor da saman ithal eder noktaya geliyoruz?
4- İşsizlik sorununu çözecektiniz, niye çözmediniz, elinizden tutan mı var? Siz yasa getirdiniz de biz karşı mı çıktık?
5- Sizden önceki ve sonraki icra daireleri sayısını açıklayın. Niçin icra dairelerinin sayısını artırıyorsunuz? 
6- Niçin 7 kez mali af çıkardınız? O mali afları niçin şantaj unsuru olarak kullandınız? 
7- Türkiye Cumhuriyeti 1987 yılında 14′üncü büyük ekonomiydi.  Bugün 17′nci sırada. Niye geriye gidiyoruz?
8- 1979′dan 2003′e kadar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesinden ödenen faiz 135 milyar lira. 2003-2011 döneminde ödediğimiz faiz 450 milyar lira. Sayın Başbakan 450 milyar lirayı kimin parasından ödediniz?
9- 2002′de hapishanedeki kişi sayısı 59 bin 429’dı. 2012 yılında 125 bin 100 kişi oldu. Ekonomi iyiyse, işsizliği çözdüyseniz, insanlar niye hapishaneye girer?
10- Türkiye Cumhuriyeti’nin, enerji konusunda Rusya’ya bağlı olduğu oranda başka bir ülkeye bu oranda bağlı olan ikinci bir ülke var mı?
11- Kapalı kapılar ardında İsrail’le yaptığınız pazarlıkları niye açıklamıyorsunuz? 
12- Parasız eğitim isteyenlerin hapse atıldığı bir ülkedeyiz. Yurt dışına gittiğiniz zaman, gittiğiniz ülkelerin Başbakanlarına, “Sizin ülkenizde basılmamış kitaba bir yargı kararıyla yasak getirilirse siz ne düşünürsünüz?” diye sordunuz mu?
13- Sayın Başbakan, 12 Eylül darbe hukukunu değiştirmeye var mısınız? Kenan Evren’in getirdiği yasanın arkasına niye saklanıyorsunuz? 
Bunlar, halk tarafından, tıpkı Milliyetçi Hareket (!?) nam MHP gibi: “Acaba! AKP ve Hükümet ile iştirak yahut ittifak halinde mi?, yoksa gerçekten muhalefet mi?, olduğu konusunda derin kaygı duyulan ve “Asli görevi olan muhalefet de acze düşerek, kamu vicdanını sızlatan”; Tarihi, kadim ve kurucu Halk Partisi’ne reddi miras eden “Yeni CHP"nin Başkanı’na ait!..
Lâkin “gerekli cevaplar verilse bile” önemi, anlamı yok!..
Çünkü Milletin, aylar yıllardır cevap beklediği "ACİL" sorular var:  
1. Başta anarşi, terör, tedhiş örgütü ile dâhili ve harici bedhahlara ait; Ardı arkası kesilmeyen rüşvet, iltimas, suiistimal, uyuşturucu, kara para, gasp-irtikap, organize suç ve nitelikli dolandırıcılık, kundakçılık, kaçakçılık bataklığı neden ve niçin halâ kurutulmuyor?..
2. Bunca asker, jandarma, polis, bakan, vekil ve generale rağmen; Anarşi, terör-tedhiş nasıl oluyor da her yerde kol geziyor? Yol kesiyor, yolsuzluk, hortumculuk ve kundakçılık yapabiliyor? Palikarya (Yunanistan) hırsızı, arsızı ve edepsizi tarafından; Alenen gasp, irtikap ve işgal edilen “Egedeki Türk adaları” rezaleti, gaflet, dalâlet ve hıyanetine “korkaklıktan mı” göz yumuluyor?.. Yoksa neden’... 
3. TÜİK tarafından belirlenen resmi enflâsyon oranına rağmen; Neden, niçin?, hangi hak, etik ve hukukla; Başta Benzin, Mazot, Doğalgaz, Elektrik, Telefon, Et, Ekmek, Süt ve Su olmak üzere; Temel tüketim, hayati hizmet ve zorunlu gıda ürünlerine yıllık enflâsyonu üçe, beşe katlayan; İnsan Hakları, Adalet, Hukuk, Yasa ve ahlâk ihlâl edilerek zam yapılabiliyor? Bu apaçık bir zulüm, hak ve halk düşmanlığı, İnsanlık davası ve İslâm’a muhalefet değil mi? 
4. Yaklaşık 50 yıldır Millet ve Devlet olarak maruz kalınan haksızlık, hukuksuzluk ve insanlık dışı dayatmalara, hakaretlere rağmen, ısrarla AB kapılarında pineklemenin; Sürekli taviz vermenin, cehalette direnmenin sebebi nedir?
5. Öncelikle Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarını ıslah edip; Demokrasi, İnsan hakları, adalet, ahlâk ve hukuk dışı: Ayrıcalık, dokunulmazlık ve imtiyazlar ile Memurin Muhakemat Kanunu’nu, sadece ve yalnızca kürsü masuniyeti hariç olmak üzere kaldırmak varken; İrtica, demokrasi düşmanlığı, gericilik ve yobazlıkta direnmek neden?...  
6. Mutlak bir harici zorlama, ısmarlama ve dayatma olmasına; Neticede ülke, millet ve devletimize ‘telâfisi gayri kabil’ büyük zararlar vereceği bilinmesine rağmen; Yeni ve (sözde) sivil anayasa saçmalığında inat etmenin sebebi, hikmeti ne?..   

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayın Mustafa Nevruz SINACI;
Ülkemiz halkının ve aydınlarının ufuklarına yeni bir güneş gibi doğan yazılarınız, bilmediğimiz, duymadığımız ve üzerinde düşünülmesi gerekmekte ve hislerimize tercüman olmaktadır.

Siz ve sizler gibi aydın, demeokrat ve adalet sever AYDIN YAZARLARIN olması memleket ve millet evlatları için, büyük bir kazançtır.

ÜLKE, MİLLET ve DEVLETİMİZE telafisi mümkün olamayacak hataları yapmaması için, gösterdiğiniz yol, sunduğunuz fikirler ve çözüm yolları önerileriniz için, sizi tebrik ediyorum. Kaleminizin varlığı bu millet için bir öğünç ve kazançtır.

Milletin ve devletin önemli probleri konusunda dimağımızda yeni çığırlar açan ve açacak olan yazılarınızı bekliyor; en içten en derin saygılarımı yolluyorum.
Abdullah Çağrı ELGÜN

Abdullah Çağrı ELGÜN dedi ki...

Sayın Mustafa Nevruz SINACI;
Ülkemiz halkının ve aydınlarının ufuklarına yeni bir güneş gibi doğan yazılarınız, bilmediğimiz, duymadığımız ve üzerinde düşünülmesi gerekmekte ve hislerimize tercüman olmaktadır.

Siz ve sizler gibi aydın, demeokrat ve adalet sever AYDIN YAZARLARIN olması memleket ve millet evlatları için, büyük bir kazançtır.

ÜLKE, MİLLET ve DEVLETİMİZE telafisi mümkün olamayacak hataları yapmaması için, gösterdiğiniz yol, sunduğunuz fikirler ve çözüm yolları önerileriniz için, sizi tebrik ediyorum. Kaleminizin varlığı bu millet için bir öğünç ve kazançtır.

Milletin ve devletin önemli probleri konusunda dimağımızda yeni çığırlar açan ve açacak olan yazılarınızı bekliyor; en içten en derin saygılarımı yolluyorum.
Abdullah Çağrı ELGÜN