2 Temmuz 2015 Perşembe

Gerçek Demokratlar atakta. "Birleşik Demokrat Parti Hareketi" ::: Yeter!.. Söz Milletindir.

BİRLEŞİK DEMOKRAT PARTİ HAREKETİ
Mustafa Nevruz SINACI
19 Haziran 2015 Cuma günü sabah erken saatlerde Ali Naili Erdem (*) aradı; “Sınacı, gördüm ki, bu seçimler ve neticede ortaya çıkan fotoğraf, özellikle biz tarihi, kadim Demokrat Partilileri derinden yaraladı, siyaseten rencide etti, üzdü. Başta, adalet ahlâkı ve hukuk olmak üzere; Demokrasi karşıtı görüntü, Memleket ve millet sevdalıları için kaygılı, düşündürücü bir tablo! Artık, vicdanen bu gidişe sessiz, ilgisiz ve seyirci kalınamaz. Bir şekilde: “Yeter artık, dur demek lâzım” diye düşünüyorum.
            Sen ne dersin?” dedi.
Cevaben: “Başta tarihi, kadim Demokrat Parti’nin aziz, mümtaz ve muhterem camiası olmak üzere; Hak, hukuk, adalet, demokrasi, "devlet idaresinde millet iradesi ve fazilet mücadelesi" özlemi içinde ümit ve çıkış yolu arayan bütün vatandaşlarımızın hasreti, böyle müjdeli bir vuslattır. Mutlaka doğru ve yerinde olur. Ayrıca isabetli bir konjonktürle, en uygun zamanda milletin beklentisi ile hayati ihtiyacına cevap verilerek, fazilet anlamında siyaset düştüğü yerden kaldırılır..”
“Peki, şöyle ufaktan bir start verelim, nabız yoklayalım, bakalım ne olacak!..
Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler..”     
TEVAFUK
Bu müşaverenin tam üçüncü günü, sabaha karşı Süleyman Demirel vefat etti.
Eğer bu konuşma Süleyman Bey’in vefatından sonra yapılsaydı, olağan addedilir ve sıradan bir sohbet bazında hatıra kompartımanımızdaki yerini alırdı. Fakat 18. dönem ANAP Sakarya Milletvekili ve iki devre Demokrat Parti Genel Başkanlığı yapmış Yalçın Koçak’ın “Türkiye’de emanet, vesayet, velâyet ve icazet dönemi bitti” tarzındaki beyan ve yayınındaki hikmet sanki böylece ortaya çıktı. Dolayısıyla, Ali Naili Erdem’in izharı; Milletin hissiyatına tercüman olan temenni, öneri ve arzusu iki cihetle çok büyük bir önem ve değer kazandı.
            Bunlardan birincisi: Vefattan yaklaşık üç gün önce yapılan bu konuşma, açıklama, muhavere ve müşaverede bahse konu edilen çok önemli tespitler, tarihi sözler ve beyanlar! İyice farkına varılan, her zaman ve zeminde hissedilen, kendini hissettiren milletin arzusu… Bu ümit, arzu ve beklentinin özünde şekillenen Demokrat Parti misyonu, 46 ruhu, davası ile umur-u devlet (Atatürk ilkeleri ve Türk İnkılâbı’na dayalı; namuslu/dürüst-demokrat, onurlu, sorumlu, milli ve muktedir bir idare) istemi…
            İkincisi: Ali Naili Erdem’in siyasette (dava ve misyonda) kıdem, ehliyet ve liyakatinin yanı sıra merhum Süleyman Demirel’e siyaseten en yakın olması. Defin merasiminin heyecan ve elemle karışık, hüzünle icrası esnasında Ali Naili Erdem’i gören bazı vatandaşların; O’nun yanına gelerek: “Sayın Bakanımız, siz Baba’nın en yakın dostu, kader arkadaşı, doğal olarak da siyasi Halifesi durumundasınız. Ne olur, artık şu Demokrat Parti davasına el atın; Millete ve merkez sağ’a sahip çıkın. Bizi ocaksız, bucaksız, partisiz kalmaktan kurtarın Allah aşkına” diye adeta yalvarmalarıdır. (Bunu kendisinden değil ama bizatihi yanında, konuşmalara tanık olan demokratların nakil, beyan ve anlatımlarından aldım.)
            Demek ki, tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin yeniden inşası, merkez sağın ihyası ve siyasetin, 27 Mayıs 1960 kalkışmasında düşürüldüğü yerden onurla ayağa kaldırılıp, şerefle, şanla taçlandırılmasının zamanı gelmiştir. Bu cihetle bir tevafuk (tesadüf zannedilen şeylerin kader ile örtüşmesi, tesadüf demenin daha anlamlı hali, tesadüfe nazaran, arkasında gizli bir kudret olma ihtimali) eseri hayat bulması ve siyasetin ihyası mümkün olacaktır inşâllah!..   
            GERÇEK DEMOKRATLAR
            MESELE: Tarihi ve kadim Demokrat Parti’nin dava, ideal ve ilkelerini kucaklayıp inançla, inatla hayata geçirmektir. Bu uğurda azim, irade ve kararlılıkla çalışacak; Demokrasi, adalet, ahlâk ve hukuk’u ayağa kaldıracak Gerçek Demokrat’ların, Birleşik Demokrat Parti Hareketi nezdinde ittihat ve tevhit etmesi, birleşmesi şart. Ali Naili Erdem’le birlikte Nevzat Ercan, Esat Kıratlıoğlu, Rasim Cinisli ve Yalçın Koçak başı çekmiş; Demokrasi kervanı yola çıktı.
            ŞİMDİ SIRA: Bu tarihi misyonun mensubu, gönül eri oldukları halde, sanki “DP” tükendi sanarak, “yanlış yerde çare derdine düşenlerin” BABA OCAĞI’na dönmesine gelmiştir..
            Vatana, Millete, Devlete...
Hayırlı, uğurlu, kademli ve kutlu olsun inşâllah.

(*) Ali Naili Erdem: 1927 İzmir, Kemalpaşa doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, Avukat, 1961-1980 arası 1, 2, 3, 4 ve 5. dönem İzmir Milletvekili. Sanayi, Çalışma (2 defa) ve Millî Eğitim Bakanlığı yaptı. 1980 askeri darbesinden sonra çeşitli İl ve İlçelerde milletle buluştu, konuşmalar yaptı, konferanslar verdi. Radyo ve televizyonlarda millete hitabetti. Halen Demokratlar Kulübü Başkanı olan Erdem, evli ve üç çocuk babasıdır.

Hiç yorum yok: