A. J. Toynbee’nin
Kayıp Kitabı: TİRAN
Mustafa
Nevruz SINACI
Bu kitap (tasarım veya bilgi notu)
University of California kütüphanesinde, bir tesadüf eseri bulunmuştur. Enteresandır,
çalışmada 100’e yakın kitaba atıf yapılmaktadır. Atıfların tamamı Osmanlı
Devleti, Türkiye ve Türk milleti ile alâkalı olmasına rağmen, bilgi çalışmanın hâlâ
dilimize çevrilmemiş olması çok tuhaf!. Toynbee’nin, yine kurgulu Türk
karşıtlığı ve yalana dayalı senaryolarla Türk düşmanlığı yaratma çabaları ile tescilli,
Ermeni soykırım iddia ve iftiralarının bir numaralı başucu kitabı.“Mavi Kitap” aynı dönemde tasarlanmış olmasına
rağmen, Türk Milleti hakkında yönlendirici yalanları, Osmanlı-İslâm Ümmeti’ni
yok etmek için üretilen ütopik senaryoları içermektedir. Adeta ısmarlama tarih
yazmak için (muhtemelen Osmanlı Tokadı yemiş ihanet şebekeleri tarafından tutulmuş
kirli bir beyinsiz olan) tahayyül edilen kurgu, menfur emel ve kirli oyunları
senaryoya dönüştürmek için kiralanmış bir gafil.
Bu yönüyle Arnold Joseph Toynbee,
ısmarlama tarih yazarlığı denilen tarih felsefesi kuramının hatırı sayılır
üstatlarındandır. Yönlendirici yalanları, medeniyetleri yok etmek için üretilen
bahaneleri, adeta istenilen/ısmarlanan tarihi yazmak için güdümlenmiş;
Kurgulanmış bir oyunun senaryosunu, en insanlık dışı ve utanç verici bir
aşağılık tenezzülle yazmıştır. Bu lânetli işlevle ortaya konulan rezilliğin adı
“Tarih Felsefesi”dir. Orijinal ve objektif anlamda Tarihçilik: Tam bir
dürüstlük, bire bir tespit ve hakkı hak sahibine teslim iken, bu menfurlar
sayesinde yalancılık, düzmecilik ve adeta bir tasarımcılık, yerine göre de
“ısmarlama” olmak gibi aşağılık, insanlık dışı ve iğrenç durumlara
düşürülmüştür.
BAZI
TESPİTLER VE MENFUR MAKSATLAR
Örneğin,
tıpkı İzmir’i işgale gelen bütün palikaryayı Amerikan gemilerin taşıdığı gibi; 1918’de
İstanbul işgaline gelen donanma içerisinde, kamufle edilmiş ABD gemileri de
vardı. Türk Milleti’nin gözünden özenle gizlenen bu Amerikan filosu Komutanı
Amiral Bristol’un adı, 1920’de kuruluşuna çok emek verdiği sanılan Amerikan
Hastanesine verilmiştir. Lâkin Boğazda işgal gemilerini gösteren fotoğraflardan
hiçbirinde Amerikan gemisi göremezsiniz. Gelmediler mi? Hayır, hepsi yerinde.
Sadece fotoğraflardan silindiler.
Bu, Amerikalıyı
sevdirtmek için yapılan bir algı operasyonuydu.
İşte
Arnold Joseph Toynbee’nin bilgi notunu, yıllar sonra alıp, tercüme eden ve
büyük bir dikkatle inceleyen; Balkan Üniversiteleri Mütevelli Heyet Başkanı ve
18. Dönem Sakarya Milletvekili Yalçın Koçak ‘EKİN’ adlı bir kitapta yayımladı. Bu kitapta, bahse konu bilgi not
veya mezkür tasarım’ın ‘Türklere İngiliz’i sevdirtmek ve lânetli yüzlerini
gizlemek için yok farz edilerek çevrilmemiş bir eser’ olduğu, bütün sebep ve gerekçeleri
ile birlikte işlenmekte ve “Arnold Joseph Toynbee’nin Türk ve Türkiye karşıtı; “Azılı
Türk ve Müslüman düşmanı” sıfatıyla yazdığı bir kitap denilmektedir. Dostluk
zamanım dediği dönemde yazdıkları hatırat gibi yazıtlarken bu okuduğumuz
tamamen bir siyasetname; Bir yol haritası ve çağımızı dizayn etmeyi amaçlayan
karanlık bir harita, lânetli/kanlı-kinli, canice bir proje çalışmasıdır.
Unutmayalım
33 yıl Karanlık masa’nın (Chatham House 1. Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanan
Versay Anlaşması’yla, büyük ölçekli bir dünya savaşını önlemek için “uluslararası
diyalog sağlamayı amaçlayan” sözde bir düşünce kuruluşu. Uluslararası İlişkiler
Enstitüsü adı altında faaliyet gösterir.) başkanlığını yapan bir adamın bizim
hakkımızdaki kitabıdır. Kendisi her ne kadar Ateist, dinsiz, imansız ve kitapsızsa
da, yazdığı Kitaplar takipçilerince, büyük bir dikkatle uygulanmaktadır”
denilmektedir.
O, istihbaratta Enigmatik çağın başlangıç taşıdır.
Toynbee’den sonra, hiçbir olayın
göründüğü gibi olmadığı, olayların bilindiği gibi gelişmediği, her saha
uygulaması için; bir üst tasarıma ihtiyaç olduğu, Bu üst tasarımın güneş
batmayan İmparatorluğun varlığının devamlılığını düşünürken Dünyanın karanlık
tarafının da dizaynı konusunda Yükselen ve Alçalan Medeniyetler teorisinde
vaziyet alması gerekliliğinin mucidi, fikir babası işte bu olup; Sonuçta: Medeniyetin
banisi Büyük Türk Milleti’ne ‘Tiran’
diyecek kadar, insanlıktan nasipsiz bir kan emici, kazıklı voyvoda artığı,
iğrenç bir yok edici.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder