25 Ocak 2008 Cuma

YAPMA RECEP, DİN KARDEŞİYİZ !...


YAPMA RECEP,
DİN KARDEŞİYİZ !..

Mustafa Nevruz SINACI

İktidar partisinin adı “Adalet ve Kalkınma”partisi.
Yani; AKP’nin amacı, varlık nedeni ve misyonu Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin “adaletle-istikrarla” kalkınmasını temin; İmkân ve fırsat eşitliğini, adâlet ahlâkı, hakkaniyet ve hukuk bağlamında bütün kurumlar ve halka teşmil etmek. Milli hasıladan elde edilen pay, irat ve rantı (refahı) tabana yaymak, özellikle de “sosyal devlet” şartını esas-baz alarak emekli maaşları, memur-işçi ücretleri bağlamında reel dengeyi “adalet-ilke ve onurla” oluşturmak. Dahası: Kayıt dışı, kayıp ve kaçakları önlemek, görevi ihmal, suiistimal, gasp ve irtikaplara karşı devletin ve halkın namusunu korumak.
Öncelikle ve evvelâ Başbakan Erdoğan, bakanları ve partisinin zorunlu görevi budur.
Bu görev, Milli Mücadele şehit ve gazilerinden intikal bir vasiyet ve emanettir.
Türk’ler ve Müslümanlar için (hukuk ve ahlâka aykırı olmadıkça) vasiyet ve emanete uymak farzdır. Netekim; 25 Ocak Cuma hutbesinde irad olunduğu veçhile “Emanete hıyanet, kıdem, ehliyet ve liyakate aykırı tasarruf, kul hakkını taciz, hakka tecavüz, haksız iktisap ve gasp” büyük günahlardan olup; Sadece ve yalnızca münafıklar tarafından icra ve ifa olunur.
Elbette hükümeti tenzih ederiz.
Amma lâkin !..
2008 yılı itibarıyla memurlara % 10-13, işçi ve sözleşmelilere buna paralel-muadil zam yapıldığı halde; Emekli maaşlarında ilk 6 ay için % 2, ikinci 6 ay için enflasyon oranında artış yapılması ne anlama gelmektedir? 2007 yılı başında da aynı oran uygulanmış ve yine aynı vaatte bulunulmuştu. Kaldı ki, 2007 yılı enflâsyonu 8.39 olarak gerçekleşti.
Çalışanları şimdilik bir kenara bırakalım ve en mağdur, sahipsiz ve korumasız, göz ardı edilen-dışlanan kesim olan ve fakat, “TC devletini bu günlere ulaştırmak için çile çeken, ömür tüketen” emeklilere bakalım. Özellikle de işçi (SSK) ve Bağ-Kur emeklilerine...
2007 yılı zamları: % 2 + % 2 = % 4., Gerçekleşen enflâsyon: % 8.39
Buna göre, 2007’den 2008’e intikal eden hak: % 4.39
Yapılması “zorunlu” zam oranı: % 4.39 + % 2 = 6.39., Kümülâtifi: % 7.2 ?!...
. Yapılan bu artışın emeklilere ortalama aylık olarak yansıması: 10.44 YTL
OYSA !
Bir Ocak 2008 itibarıyla temel girdilere yapılan zamların birim aile bazında fiili-net yansıması şöyle: Elektrik, (% 15/yansıması, % 17.5) = 18.00-20.00 YTL; Su (İst. %100, diğ: % 5-10 + atık su = % 10-20) = 4.50–5.00 YTL; Doğalgaz, kullanıma yansıması % 10 = 25.00 –50.00 YTL; Ulaşım, (Ankara % 25, genel: % 25-35) genel olarak üç ferdi günde iki dolmuş veya otobüse binan aile için: 18x3=54.00 YTL, Telefon-İnternet zamları: Ortalama % 50.,
NETİCEYE BAKALIM:
Buna göre: Zorunlu ihtiyaç, kira, eğitim, giyim, gıda ve sair artışlar hariç olmak üzere; Bir aileye sadece “temel sosyal, insani ve zaruri” edinim ve kullanımlardan yansıyan net fark 100 ilâ 150 YTL arası. Bunlar hayati. Olmazsa olmaz. İnsanca yaşamanın zaruri gerekleri. Yani, 2008 emekli zamları hak edilenin, hukuken ve ahlâken zorunlu olanın çok gerisinde kaldı. Elektriğe yapılan zamlar, vergilere uygulanan artışlar yüzde 2 oranındaki zammın daha elimize geçmeden kat, kat fazlasıyla geri alındı. Kaşıkla verildi, dev bir kepçeyle geri alındı.
Hani, Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu gereği çalışanlar ve emekliler arasında adalet, ilke, norm ve standart birliği sağlanacaktı. Tam tersi oldu. Emekliler büyük bir hayal-i sükut, kırıklık, mağduriyet, ailelerine karşı mahcubiyet, mahfiyet ve hüsran içinde. Makas giderek emekliler aleyhine açılıyor.
Diğer hususatı bir kenara bırakıyor, makale başında yer alan tanım, söylem, emanet ve vasiyetleri hatırlatarak “Halk ve Hak adına” Başbakana sesleniyorum:
“Yapma Recep, din kardeşiyiz !..”

Hiç yorum yok: