TÜRK MİLLETİ LİDERİNİ ARIYOR!...
Şahsiyetli, haysiyetli, yüksek ahlak ve gerçek karakter sahibi;
Her şeyden önce kim olduğunu bilen ve kendine güvenen;
Hak yolunda, millet hizmetinde: “Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına”, "insan hakları, adalet, hürriyet, hukuk, eşitlik ve demokrasi" mücadelesi verecek;
Ayrıca insanlık ideali; Özgür bilim, demokrasi, hak ve adalet ahlâkının hayat bulduğu hakiki bilincin gelişmesi uğrunda sadakat ve samimiyetle çalışacak;
Ülke, Millet ve yaşanan sorunları halletmek için çözüm ve proje üreterek; “fikren, fiilen, ilmen ve fennen” geri kalmışlık, fakirlik, yoksulluk, yolsuzluk, gericilik, yobazlık ve adaletsizlikle “tam bir azim, irade, fazilet ve kararlılıkla” mücadele edecek;
Doğruyu söyleyen, onurlu ve sorumlu, daima dik duran, adalet ve dürüstlükten asla ve kesinlikle şaşmayan, gerektiğinde bu uğurda “hak, milli hükümranlık, evrensel adalet, her derece ve düzey özgürlük, bağımsızlık, eşitlik ve hukuk için” dünyaya kafa tutan;
Türk’ün milli karakteri, manevi, tarihi ve ilmi değerlerine sahip; mukaddesatına içten saygılı; Kendini Türk kültürü, ilim, ahlâk ve medeniyeti ile “binlerce yıllık emel ve milli ideal olan” Türk Birliği’nin gelişip yükselmesine adayacak;
Tepeden tırnağa kadar (madden, manen, bedenen ve ruhen) sağlam;
Akıl, ilim, irfan, fen, iman, vicdan, basiret ve beka ile hareket eden;
Vicdanının sesini dinleyen, bilinci pusulanın ibresi gibi “asla” istikametini şaşmayan;
Yerini bilen ve onu, hakkıyla-lâyıkıyla dolduran;
İşini bilen ve onu severek, isteyerek, ehliyet, liyakat ve sorumluluk bilinciyle yapan;
Alnının akı, gözünün nuru, aklı, ilmi ve bileğinin gücü ile çalışan, çalışmaktan asla kaçmayan, bıkmayan, yılmayan, yıkılmayan, usanmayan; Mutlak surette ve kesinlikle helâl kazanan, kazandığı ile yetinen, fakirlikten utanmayan; Kumar borcu, diyet borcu, namus borcu olmayan; Hiçbir güçlük, baskı ve dayatma karşısında eğilmeyen, bükülmeyen;
İnsanlık, inanç ve ahlâk dışı bir “hayvan altı, domuzluk huyu olan” rüşvet, iltimas, ayırma, kayırma, hırsızlık, yolsuzluk ve suiistimale asla tevessül etmeyen; Eş’ine, dostuna, akraba, yoldaş ve soydaşına “devlet ve millet” malını, mesul makam, hak ve imkânını peşkeş çekmeyecek kadar iffet, onur, şahsiyet, haysiyet, erdem, feraset ve basiret sahibi;
Tam bir eşitlik, sorumluluk, hakkaniyet ve adaletle millin tamamına hizmet eden;
Cesur olduğunu haykırmadan cesur olan; Gösteriş, riya ve alâyişten uzak ‘gece-gündüz demeden’ çalışan, üreten; Milletin işçi ve memurlarını “namus, onur ve sorumlulukla çalıştıran”, "cesaret fazilet'tir" diyen; Her daim halkla istişare eden; Ortak akıl, demokrasi, doğruluk, dürüstlük, hakikat ve adalette uzlaşma kültürünü yaşayan, az konuşmayı, çok çalışmayı ve özellikle dinlemeyi bilen;
Son kuruşuna kadar helal kazanacak, sadece kazandığını yiyecek ve yalnızca parasını ödeyebildiğini yiyip giyecek; İcabında cesaret ve kararlılıkla "hayır" demekten çekinmeyecek ve “ona gücüm yetmez" tarzında, açıkça cevap vermekten utanmayacak;
Milli ilkeler ve Türk inkılâbını tam bir sadakat, namuskârlık; Onur-erdem, sorumluluk ve dürüstlükle uygulayacak; Daima haklı, iyi-doğru, masum ve mazlumun yanında yer alacak; “AB”yi Türkiye’den kovacak, gerektiğinde; haksızdan, yolsuzdan, hırsızdan ve mücrimlerden hesap soracak,"iyi insan, ilkeli, onurlu, sorumlu, namuslu-dürüst;
Devlet idaresinde millet iradesini hâkim kılacak;
Tam bir medeni (ilmi) cesaret, yüreklilik, inanç ve bilinçle “yeter, söz milletindir!..” diyebilecek formasyon, siyasi-insani, ilmi kalite, demokrasi ahlâkı, uzlaşma kültürü sahibi; Umur-devletten, adam gibi bir adam varsa eğer, çıksın artık meydana!....
*
*
KAHT-I RİCÂL (ADAM KITLIĞI) SORUNU
Mustafa Nevruz SINACI
90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Atatürk ve Menderes’ten başka lider yok.
ÇÜNKÜ!... LİDER DEDİĞİN:
“Sorumluluk almayı bilmeli. Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır.”
“Sorumluluk almayı bilmeli. Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır.”
“Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet, bu doğrudur. Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Ben kalpleri kırarak değil kazanarak hükmetmek isterim.”
“Her kim olursa olsun insanlara değer vermeli ve mütevazı olmalıdır... Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. Bu ulusu ben değil içimizdeki ruh, damarımızdaki kan kurtarmıştır.”
“Önde yürüyen değil, yol gösteren olmalıdır. Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”
“Yeri geldi mi sıradan bir asker Yeri geldi mi Başkomutan olmalıdır... Memleketin ellide biri değil, her tarafı tahrip edilse, her tarafı ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız.”
“Fedakâr olmalıdır. Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.,Ayrıca, ilkelerine ve sözlerine bağlı olmalıdır. Ben toprak büyütme meraklısı değilim. Barış bozma alışkanlığım yoktur. Ancak sözleşmeye dayanan hakkimizin isteyicisiyim. Onu almazsam edemem. Büyük meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay'ı alacağım. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getirmezsem milletimin huzuruna çıkamam. Yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim, yenilmem. Yenilirsem bir dakika dahi yaşayamam.”
“Güvenilir ve samimi olmalıdır. Kalbinde ne varsa dilinden de o dökülmelidir. Ben düşündüklerimi, sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda lüzumlu olmayan bir sözü kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir adamım. Çünkü ben bir halk adamıyım. Ben düşündüklerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa, halk beni tekzip eder. Fakat şimdiye kadar bu açık konuşmada halkın beni tekzip ettiğini görmedim.”
“Astlarına ve dostlarına sonuna kadar güvenmeli. Benim için ordumuzun kıymetini ifadede ölçü şudur: Türk ordusunun bir kıtası muadilinin behemehal mağlup eder, iki mislini durdurur ve tespit eder., Hedefleri gibi Zafer zafer benimdir diyebilenin, muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve muvaffak oldum diyebilenindir.”
“Kavgaları gibi yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Benim sizden istediğim şey, yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman da, durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir., Sevdaları gibi Biz hayat ve istiklal isteyen bir milletiz. Ve yalnız ve ancak bunun için hayatimizi yok etmeyi göze alırız.”
“Büyüklük odur ki!...
Kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri asacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin.”
Kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri asacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin.”
“Beni görmek demek; İlle de yüzümü görmek değildir.
Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız bu yeter…”
Lider dediğin:
Gazi Mareşal (Prof. Dr.) "Mustafa Kemal Ata-Türk" gibi; Oldu mu VATAN; Öldü mü EFSANE olmalıdır!....
***
YORUM, PAYLAŞIM VE KATKILAR.
Gazi Mareşal (Prof. Dr.) "Mustafa Kemal Ata-Türk" gibi; Oldu mu VATAN; Öldü mü EFSANE olmalıdır!....
***
YORUM, PAYLAŞIM VE KATKILAR.
Asımın nesli olmak kolay mı kardeşim?...
Biz demeyi bezm-i elestte öğrendik, yokuşlar da susmayacağımıza, haksızlıklar karşısın da susmayacağımıza, haram lokmaya, yalana, talana, madeni has'a, rüşvet ve iltimasa, mangıra, baldıra, hatıra papuç bırakmayacağımıza söz vermedik mi?
Mevla bize gençlikte makamlarıda, dükkanlarıda, koltuklarıda erken ve genç yaşta verdi çok şükür. Bizden sadır bir hal mi gördün, duydun da bu yazıyı kaleme aldın, sorayım dedim. yalçın koçak.. bahusus selam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder