7 Ekim 2013 Pazartesi

KURBAN BAYRAMI; HAC, KURBAN, VEKÂLET VE BAĞIŞ HAKKINDADIR...

DİN TÜCCARLARININ 
KURBAN COŞKUSU
Mustafa Nevruz SINACI
Yıllardır olduğu gibi, bu yıl da, aziz mübarek Kurban Bayramı’na haftalar kala mutat ilânlar köşe, bucak, meydan ve bilboardları doldurdu. Üstelik bu yıl radyo, televizyon, yazılı, sesli ve görsel reklâmlarda cabası. Olmadı, cep telefonlarınıza mesajlar yağıyor. “Bu bayram Kurbanınızı biz keselim. Vekâletinizi bize verin. Yurtiçi bedel bu kadar, yurtdışı şu kadar!..”
1990’dan 2013’e Çeçenistan, Bosna Hersek, Karabağ, Somali, Doğu Türkistan, İran, Irak, Nyanmar, Sudan, Fas, Tunus, Libya, Mısır ve nihayet Suriye olmak üzere., Türk-İslâm coğrafyasında bir milyondan fazla Müslüman’ın; Alçakça / kalleşçe katledilip, yüz binlerce masum, müsemma kadının ırzına geçilerek rezil ve rencide edilen sözde İslâm âleminin hayır, hizmet (!) ve himmet kurumları, “vekâleten kurban” için para devşirme coşkusu yaşıyor…
Mısır da, şurda-burda kâfirin icazetiyle darbe yapan, hükümet olmak için domuz ini, ahır ve şeytan tapınaklarında yoldaş tutanları bir kenara atalım; Ama adına “İslâm Konferansı Örgütü” denilen Dâr-ül Aceze’nin; Bütün bu insanlık dışı vahşet, dalâlet, kalleş, alçak saldırı ve soykırımlar karşısındaki sessizlik, etkisizlik, güçsüzlük, acizlik ve zavallılığa ne demeli?..
Bunlar mı İslâm Âleminin önderleri, Rab adına emanetçi ve koruyucuları!..
Kahrolası korkaklar, yalancı, haramcı, mason ve misyoner talancılar.   

Elbette, usul ve fıkıh dairesinde, vekâlet verenin huzurunda kesim yaparak ibadete iyi niyetle katkıda bulunanları tenzih ederim. Amma lâkin aralarında Kızılay, Lösev, Türk Hava Kurumu ve dünya çapında vakıfların bulunduğu nice ‘hayır ve yarar’ kurumlarının vekâleten kurban yolsuzluklarını unutmamak gerek!.. Halâ mahkemesi devam eden ve mahkumiyetleri süren genel başkanlar, yardımcıları, üyeleri, iştirakleri ve suç ortakları var. Unutmayın!..
Aslında, geçmişte vaki bu araştırma, soruşturma, takip ve baskınların sürmesi gerek.
Düşünün bir kere, hiç Müslüman hırsızlık, yolsuzluk ve dolandırıcılık yapar mı? 
Elbette yapmaz. Yapanları kimse Müslüman sanmasın ve lütfen aldanmasın...
Müslüman akıllı, âlim, uyanık, şuurlu-dikkatli olmak ve doğru yapmak zorundadır.      
PEKİ NEDİR DOĞRUSU?..          
Istılah (Yüce Rab'in, kullarının gerçeğe ulaşmaları için peygamberler aracılığıyla akıl sahibi insanlara tebliğ ettiği; Onları dünya ve âhiret  mutluluğuna kavuşturan sistem, Allah'ın koyduğu hükümler.,)’da, Kurban Bayramı’nda sadece Harem-i Şerif, yani Kâbe-i Muazzama da” Hac farizasını yerine getirenler kurban kesebilirler.
Akika, adak ve kefaret gibi haller dışında; Özellikle de, “Kurban Bayramına özgü bir ibadet” biçiminde algılamak suretiyle kurban kesmemek gerekir. Zira Kurban kesmek ancak Hac’da farzdır veya aynı manada vaciptir. Peygamberimiz yalnız hacda kurban kesmiştir.
Kur-an’ı Kerim, sadece hac yaparken kurban kesmeyi emreder. 
Buna göre:
“Kurban kesmek ancak, Hac (Kâbe/Mekke-i Mükerreme/ Mescid-i Haram) da farz veya aynı manâda vaciptir. Bu iki terim aslında aynı şeyi ifade eder. Bunun dışında, kurban kesmek müstehab (Sevilmiş şey, yapılması sevaplı olan. Peygamber Efendimizin bazen yapıp bazen terk eylediği, farz ve vacibin dışındaki sevaplı işler. Sevaplı iş, nafile, mendup, fazilet, edeb, tatavvu) sünnetlerden olup; Hac’da kurban kesemeyenin 3 gün orada 7 gün döndükten sonra oruç tutması farzdır. (Fazıl Agiş, Emekli Öğretim Görevlisi, Müçtehid ve Fakih)
PEKİ!..
BU ZAM MİKTARI SON BİR YILLIK
ENFLÂSYON'UN ON KATI DEĞİL'Mİ?..
HANİ İSLÂM KARDEŞLİĞİ VE
MÜSLÜMANLARIN DÜRÜSTLÜĞÜ
BUNUN NERESİNDE
 ?... 
“Kurban kesmek, hac ibadetini yerine getirenler için bir vecibedir. Türkiye’de sadece zenginlerin yerine getirmesi gereken bir ibadet olarak algılanmaktadır. 
Ancak, kurban etinin bir kısmının fakirlere dağıtılması kaydı şartıyla bu uygulamanın hayırlı bir “gelenek” olduğu söylenebilir. (Prof. Dr. Ömer Özsoy, Prof. Dr. İlhami Güler, Sistematik Kur’an Fihristi; 364)
“Kurban, hac’ı yaşayanların bayramıdır. İhramlanıp Arafat’ta gündüzleyen, Meş’ar’e doğru akan, Müzdelife’de geceleyen hacılar, ertesi sabah şeytan taşlar, tıraş olur ve ihramdan çıkarlar. 
Artık hac tamam olmuş sayılır. İhramda tek bir kıl bile koparamaz, bir yeşil yaprağı koparması yasakken, bayram sabahı bir canı, bir hayvanı boğazlamak üzerine vacip olmuştur.

İşte “Kurban Kesmek” budur. 
Önce HACI olunur, sonra ibadet kurban ile tamamlanır.  

Hiç yorum yok: