CHP, MHP VE
HDP KOALİSYONU
Hükümet Kurmak ve Devlet Olmak Zorundadır
Mustafa
Nevruz SINACI
Sözde
İslâm ülkelerinde ironi, ötelenen bilim ve gerçek:
Hakikatte: “Hak,
Hüküm-Hikmet ve Hükümet”
Başta Orta Doğu (güdümlü Arap
hükümranlıkları) olmak üzere, İslâm ülkeleri nam ya da Müslümanların yoğunlukta
olup idare cihazına hâkim bulundukları memleketlerde, müthiş bir rüşvet-iltimas,
yalan-talan, ikiyüzlülük, nitelikli (organize) sahtekârlık hüküm sürmektedir.
İslâm’ın
zorunlu kıldığı hak, adalet, ahlâk, eşitlik ve hukuk ilkelerine tamı tamına
ters, bütünüyle aykırı ve bir nevi “emanet, vesayet ve icazet” sistemine dayalı
olarak teşekkül eden sultalar, cuntalar:, Ortak akıl ve maşeri vicdanın asla
kabul etmeyeceği biçimde kamu gücünü kullanarak gasp, irtikap, hırsızlık,
yolsuzluk, suiistimal, hile-desise, ayırma-kayırma, aldatma-kandırma, takiyye
ve çifte standart yoluyla vatandaşları alenen soymaktadırlar. Ki bu, mensup
olduklarını iddia ettikleri dinle taban tabana zıt, Kuran-ı kerim vahiylerine tümden
aykırı, tam bir sapkınlık, mürailik, müşriklik ve bilinçli bir kilise
mukallitliği hali arz etmektedir.
Oysa
Demokratik hukuk devletleri ve özellikle idarede Müslümanların yer aldığı İslâm
referansı ile anılan devletlerde hükümetler
eliyle; Seçilmişler tarafından doğrudan veya bazı yüksek dereceli
atanmışlar (memurlar) kullanılmak suretiyle haksızlık, yolsuzluk ve suiistimal
yapılıyor olması; Dünya milletlerine karşı ve İslâm adına çok büyük bir
utançtır.
Uzun
bir süredir “paralel devlet” yaftası altında ülkemizde sürdürülen operasyonlar
da bu sosyal mutasyon ve toplumsal çürümüşlüğün, en az elli yıldır Türkiye
Cumhuriyetinde var olduğunu kanıtlamaktadır. Alınan tedbirler ve yapılan
operasyonların ‘namuslu-dürüst, onurlu ve sorumlu hükümet; Mutlak adaletli,
demokrat, lâik, şeffaf devlet doğrultusunda gelişmesini ve gerçekleşmesini
dilerim. Aksi takdirde, sür’atle yayılan yozlaşma, kokuşma ve çürümenin
önlenmesi, devletin “haksız, hırsız, yolsuz” takımından kurtarılması mümkün
olmayabilir!..
Aslında “dinler arası diyalog”
namıyla ileri sürülen ve bazı beyinsiz kitlelere dayatılan ütopyanın sebebi; Bu
koyu cehalet hali, iğrenç fanatizm veya (büyük bir ihtimalle de) dönme-devşirme
(kripto) orijini olsa gerek! Bir başka şekilde, evrende var olan tek dine eş
koşulur ve dinler arası diyalog safsatası nasıl ortaya konulabilir?
Müslümanların çok dikkatli olması şart!
Zira “el
iman minel vatan” emri, “her insan bir devlettir” olgusu, “tam bağımsız, özgür,
hâkim ve hükümran” devlet algısı ile “Meclisler, vekiller ve hükümetler halkın
emrine ve vatandaşın hizmetine memur unsurlardır” hakikati asla
unutulmamalıdır.
KELİMELERİN
KAVGASI VE DİL İSTİSMARI
Böyle bir durumda bizim her konuya,
“mutabık kalınmış tanımlar” veya “kelime ve kavramların” soy anlamları
ile başlamamız gerek. Aksi takdirde, ilim-irfan, emir ve ilmihale dair beyan ve
bildirimlere açıkça muhatap oldukları halde, davranış biçimlerini düzeltmeyen, doğrusal
yönde değiştirmeyen, yaşama tarzlarını doğrultmadan; Küfür, yanlış, hata, ihmal
ve kusurda ısrar edenleri primitif varlıklar, paralize veya mutasyona uğramış
mundarlar şeklinde kabul, ilân ve telâkki etmek gerekir. Böyleleri, akil olmadıkları
ve rüştlerini ispatlamadıkları cihetle, hiçbir derece ve düzeyde yöneticilik
görevlerine seçilemez veya atanamazlar. Velev ki seçilmiş veya atanmış olsalar
bile, bu geçersiz bir eylem, gayrimeşru ve yok hükmündedir. Şu kadar ki: Bu
durum, malûm eşhası işledikleri suçlardan mütevellit ceza ehliyetini kaldırmaz.
GELELİM
GÜNÜN EN ÖNEMLİ MESELESİNE
Şöyle ki: 07 Haziran günü, adına
seçim (!) denilen bir çeşit “saptama/tespit” prosedürü ifa ve icra edildi. Nihayetinde
her an ‘asıl olan millet’ tarafından
azli kabil 550 vekil tayin ve tespit olundu. Şimdi! “Sadece halka vekil
olduklarını idrak, asla bir Avukattan fazla hak, yetki ve güce sahip olmadıklarının
bilinciyle vekiller” hükümet kurma yolunda. Bu aşamada sadece millete karşı sorumlu
olduklarını; görev ve yetkilerini doğrudan milletten aldıklarını; kanunlar
gereği “sadece koordinasyonla görevli parti başkanına” biat etmemeleri; Türkiye
Cumhuriyeti anayasası dışında kimseye itaat ve sadakat göstermemeleri gerektiğini
bilmeye mecburdurlar.
AYRICA: HAK kavramının Allah anlamına geldiğini, haksızlığın Allahsızlık-kâfirlik;
Hüküm’ün, Hikmet bağlamında ilim-ahlâk ve fazileti zorunlu kıldığını; Hükümet’in eşitlik, hak (Hakkıdır Hak’a tapan Milletimin İstiklâl),
(evrensel) hukuk ve adaleti uygulamaya memur ve her şekilde mecbur olduğunu
bilmek ve bu bilinçle hükümet etmek zorundadırlar!
Evrensel gerçek, İlâhi, ilmî ve
insani (fıtrat) hakikat şudur ki: Adil (adaletli, eşitlikçi, namuslu, dürüst,
şeffaf ve demokrat) olmayan hükümetler meşru değildir. Milletler arası bazı
temas, tedbir ve misillemeler hariç olmak üzere, devlette gizlilik olmaz.
Gizlilik melânettir.
BU İDRAK VE HAKİKAT
IŞIĞINDA HÜKÜMET ŞUURU
(Sözde)
seçimlerin hemen akabinde koalisyon konusunda kırmızıçizgiler çizen Ana Muhalefet
partisi (CHP)’nin, MHP ve HDP’ye bazı hatırlatmalarda
bulunduğuna şahit olduk. “Hele durun, kaçmak var mı? Seçimlerde, halkın
huzuruna çıkıp vaki hükümetin yeteneksiz, yetersiz ve başarısız olduğunu
söylediniz. Seçim oldubitti. Yeni hükümet kurmak için icazet aldınız. Şimdi nereye
kaçıyorsunuz? Emekliler, çifte ikramiye, asgari ücretliler, yüksek maaş, eşitsizlikler,
çiftçiler, ucuz mazot, aç sefil çocuklar, püskevit, dar gelirli aileler, Hilal Kart
ne olacak? İşsizler iş, evsizler ev bekliyor. 13 yıldan bu güne sürüp gelen yolsuzluk,
yalan-talan, soygun-vurgun, rüşvet ve iltimasla suçladığınız hükümetin hesaba
çekilmesi, sorgulanması, yargılanması, yargı önünde; Yüce Divanda hesap vermesi
gerekmiyor muydu? Sizler, ey bu günün muhalefete soyunan ve iktidara icazet,
lütuf ve inayet arz eden sözde siyaset haneleri!
Seçim
döneminde yalan söylemediyseniz gelin, mertçe sözünüzün arkasında durun.
HESAPLAŞMA YOKSA İBRA’DA
YOKTUR
Sözünüzü
tutmadan ve adaleti hayata geçirmeden nereye kaçıyorsunuz?
Evvelâ
bu hükümete hesap sormak, sonra da haksız, adaletsiz, hukuk ve ahlâka aykırı
olarak gerçekleştirilmiş bütün karar, edinim ve icraatların muhakemesini yapmak
için sizler (Chp, Mhp, Hdp) hep birlikte koalisyon kurmaya mecbursunuz. Tarafsız
ve bağımsız yargı önü ve kamu vicdanı nezdinde hükümet ve AKP aklanırsa; Bu
defa sizler yalancı, müfteri ve bozguncu durumuna düşersiniz. İkisinin ortası
yoktur. Ya hükümet olup, hesap soracaksınız ya da siyaset ve fazilet
sahnesinden çekilip gideceksiniz. Böyle
bir durumda kaçmak veya kaçamak yollara sapmak yiğitlik değil, resmen (hariçle
iştirakli) dâhili bedhahlıktır.
Baştanbaşa
Güney Doğu olmak üzere hemen, hemen her sandıkta yolsuzluk, hırsızlık ve hile
yapıldığına dair vahim iddialar bütün İnternet medyasında yer alıyor. Buna
mukabil yandaş, yoldaş ve sırdaş basın ile akredite medyada tek satır yok.
Herkes neticeden memnun ve mutlu görünüyor. Hatta bir takım kaşarlı politik
ACI’lar pişkinlikle sırıtarak rol kesiyorlar. Sanki bu sahne, hain oyun ve
senaryo demokrasi düşmanları tarafından hazırlandı gibi geliyor insana! Peki,
Yüksek (!) Seçim Kurulu kesin sonuçları neden ve niçin bu kadar geç açıkladı?..
Malum,
menfur, bakkalcı ve çakkalcı medya bunu neden, niçin sorgulamadı?
SOSYAL MEDYADA YER ALAN
İDDİALARDAN
Bütün
bu savları yok saymak ve ithamları duymazdan gelmek herkes için zuldür.
Silah
tehdidiyle vatandaşın "seçme hakkına" tasallutta bulunulduğu gerçeğine
delalet edecek onlarca, yüzlerce örnek varken ve binlerce plâkasız araç sandık
sandık dolaşmış iken; Bu şaibeye rağmen sizler, adalete hesap vermeden mi yüce
Meclise sığınıp, dokunulmazlık zırhına sarılarak, tüyü bitmemiş yetimin hakkını
domuz gibi yiyip zıkkımlanacaksınız? Bu vaziyette “millet bize muhalefet görevi
verdi” demek, iğrenç bir yalandır, ayıptır, bühtandır, korkaklık, yalakalık,
avantacılık, haramzadelik ve hazımsızlıktır diyen yok mu içinizde?..
Sahi,
neden bu seçimde kimse “çöpten oy pusulası çıktığını” ileri sürmüyor?
Haksızlık,
yolsuzluk, sahtecilik, organize sahtekârlık, görevi kötüye kullanma, hile ve
desise yapıldığına dair “milletvekili çıkaran partilerin” bir iddiaları yok. Gariptir
Vatan partisi gibi, “çok ağır bir yenilgi, hayal kırıklığı ve hüsrana
uğrayanlar” dâhil bütün partiler neticeden memnun. Yaklaşık iki haftadır ortaya
konulan eylem ve söylemlere bakılırsa, sanki mevcut hükümetin yerinde kalarak, hiçbir
şey olmamış gibi fiil ve icraatına devam etmesi umuluyor, bekleniyor ve sanki akla-hayale
gelmeyecek atraksiyonlarla AKP’ye gizli destek veriliyormuş gibi! Bu ne acayip pişkinlik,
vurdumduymazlık ve aymazlık?
Gören
de bunları AKP’nin saklı ortakları, siyasi iştirak ve müttefikleri sanacak.
Açıklaması
mümkün olmayan çok şaşılacak, garip ve tuhaf bir durum!..
Oysa
millet, CHP-MHP ve HDP’ye koalisyon hükümeti kurma görevi verdi.
Evet,
elbette! Seçim sonuçları akıl, erdem ve vicdan ışığında okunduğunda açıkça
görülür ki; Millet CHP, MHP ve HDP’ye koalisyon hükümeti kurmaları için görev, yetki
ve sorumluluk verdi. Zaten, daha dün, bunu çok istiyorlardı. Yandaşları "Yaşasın koalisyon" çığlıkları
atıyor; "Koalisyon felakettir"
diyenlere karşı kuyruğu dik tutup, "Ne
münasebet. Pek âlâ koalisyon hükümetiyle de ülke idare edilebilir. Siz, geçmişin
kötü örneklerine bakmayın, piştik elhamdülillah" demiyorlar mıydı?
Şimdi
fırsatı değerlendirmek zorundalar. Şekvacı, şikâyetçi ve millete karşı davacı oldukları
mevcut hükümete karşı başarılı olabilecek bir koalisyon hükümeti kurmalı ve
miting meydanlarında taahhüt ettikleri iddialı vaatlerini mutlaka yerine
getirmelidirler. Bu bir namus, akıl, mantık, şeref ve haysiyet borcudur. Millete
alenen verdikleri sözleri tutmamaları halinde; Belki de ikinci bir fırsatı asla
bulamayabilirler.
Malum
ve mezkür muhalefetin, aynı telden çalıp müştereken yaptıkları en büyük, en
önemli vaat ve taahhütlerini şöyle bir gözden geçirelim: Büyük insanlık; Hak,
adalet, eşitlik ve barış; Birlik, bütünlük ve beraberlik içinde adaletle
kalkınma:, Objektif-Evrensel hukuk ve tarafsız, bağımsız yargı; İşsize iş, herkese
aş; Namuslu, dürüst ve saydam yönetim; Bedelsiz eğitim, karşılıksız sağlık ve
ücretsi adalet; Makul asgari ücret; Çalışan ve emekli maaşlarında norm ve
standart birliği; Seyyanen ücret zammı; Aracı-tefeci ve komisyoncu soygununa
son verilerek, üretici ve tüketici arasında dolaşan kene, kan emici vampir ve
sülük saltanatına dur denilmesi… Daha neler, neler. Alın sokaklara dağıtılan
afiş, pankart ve el ilânlarına bakın.
Şunu
kimse unutmasın: Siyasette herkes sözünden vaat ve taahhüdünden sorumludur.
Aslında
Yüksek Yargı, TBMM ve Adalet Bakanlığının olması gereken görevi: Yerine
getirilmediği sürece: Nitelikli sahtekârlık, organize hırsızlığa teşebbüs,
bireyleri ve top yekûn kitleleri kandırmaya, aldatmaya ve bu yolla çıkar
sağlamaya hazırlık, TBMM, siyasi partiler ve Milletvekilliği kurumunu istismar,
suiistimal ve kötüye kullanma suçlarını takip biçiminde düzenlenmek zorundadır.
Zira sıkı bir takip, denetim ve belgeleme olmadan suç önlenemez.
UTANMADAN, ARLANMADAN
POLEMİK YAPILIYOR
Kılıçdaroğlu
yan mı çiziyor? Demirtaş "MHP ile asla bir araya gelemeyiz" mi diyor?
Bahçeli erken seçim mi istiyor? Bir dakika beyler! Kaçmak var mı? Halkın
huzuruna çıkıp bu hükümetin başarısız olduğunu sizler söylediniz ve hükümet
kurmak için icazet aldınız. Şimdi nereye kaçıyorsunuz? Emekliler, çifte
ikramiye, asgari ücretliler, yüksek maaş, çiftçiler, ucuz mazot, çocuklar
püskevit, fakirler hilal kart, işsizler iş, evsizler ev:, Top yekûn millet
adalet, hak, hukuk ve eşitlik bekliyor. Açılım-saçılım sahtekârlığı yalan,
tiksindirici bir hile, desise... Bu milletin yegâne sorunu: Herkese adalet,
eşitlik ve hukuktur. Hani söz namustu, bu vaatleri gerçekleştirmeden nereye
kaçıyorsunuz? Bahane üçlü koalisyon kurulamaz. Niye? Görünüşte Erdoğan nefreti sizi
bir araya getirdi. Pek âlâ da ortak çalışabilirsiniz. Neden olmasın…
“MHP'nin
olduğu yerde HDP, HDP'nin olduğu yerde MHP olmazmış. Bunlar düşman kardeşler,
bir yapı içinde huzurlu olamazlar, sürekli "maraza" çıkarırlar.
İkisinin olduğu yerde CHP olmaz. Kurulacak bir "azınlık hükümetine" dışarıdan
destek de vermezler. Yapıları, çatı ve ideolojileri buna uygun değil. Dünya
yıkılsa bir araya gelemezler” söylemleri doğru değil.
RTE
nefretinde bir araya gelebilen, Pekâlâ bir ‘ortak çalışma’ düzeni kuran,
kurdukları düzende birbirlerini kırmayan, üzmeyen, suçlamayan, incitmeyen, karşılıklı
atışmayan, ağız dalaşına girmeyen ve maraza çıkarmayanlar, hükümeti haydi haydi
kurar ve birlikte çalışmayı başarabilirler. Daha dün bunlar birbirlerini vatana
ihanet, hırsızlık, yolsuzluk, hele ki devleti satmakla hiç suçlamıyorlardı. Seçim
sathında adeta paslaşıyor halkın çok iyi bildiği suçlarını; Görevi ihmal,
ihanet ve suiistimallerini, haksızlık-yolsuzlukta ortaklıklarını dile
getirmiyorlar; Birlikte atıp-tutuyor, üç aşağı beş yukarı tamamı benzer vaatlerde
bulunuyorlardı.
Sıra
vaatleri gerçekleştirmeye gelince mi "düşman
kardeşler" oldular?
ELEŞTİRİ; YORUM VE KATKI YERİNE KAİM OLMAK ÜZERE!..
ELEŞTİRİ; YORUM VE KATKI YERİNE KAİM OLMAK ÜZERE!..
HER
SECIMDE HILE VAR DIYE YIRTINANLAR NEREDELER ?
Zeki Kentel, 29.06.2015
Zeki Kentel, 29.06.2015
391 SECMENI OLAN KOYDEN HDP'YE 396 OY; Yuksel
YILDIRIM
Her
secimde hile var diye yirtinanlardan, ortaligi birbirine katanlardan nedense bu
secimde tik yok.. kediciler neredeler?? Secim
aksami her yerde elektrik kesintisi olacak diye kehanette bulunanlar veya
mevcut olmayan santrali patlatanlar neredeler?? Çopluklerde
oy pusulasi avciligi yapanlar neredeler??
Guneydoguda
ve doguda secim guvenligi icin ysk,nin gerekenleri yapmadigi inancindayim..
Daha acik yazarsam, ysk,nin sandik gorevlilerinin ehliyetli olup olmadigina,
pkk,li olup olmadiklarina dikkat etmedikleri kanaatindeyim.. Bir de
bolgedeki paralel yapiya mensup ilce secim kurulu baskani olan hakimlerin, ve
yerleri degistirilen buralara gonderilen polislerin bu isleri organize
ettiklerine dair duyumlarin ciddiye alinip gerekenlerinin yapilmadigini
dusunuyorum..
Yine bazi
bolgelerde askerlerin ve polislerin bu tur uyarilara orali olmadiklari da
soyleniyordu..
Yani
sonuc: doguda ve guneydoguda bolge pkk,ya terkedilmis, pkk,lilara goz yumulmus
bir sekilde secim yapildigi ortada.. Zaten
medyasiyla adamlariyla vs hdp,yi destekleyenlerin bu tur seyleri gormezden
gelmeleri de gayet normal.. Çunku ilkeleri yok, beyaz turkunden ulusalcisina,
thecemaatcisinden anti-emperyalistine cakma islamcisindan ataturkcusune
chplisine bunlarin ulkelerini vatanlarini dusundukleri sevdikleri tamamen
yalan.. Kim
kazanirsa kazansin, yeter ki tayyip kaybetsin diye dusunuyorlar/di.. Hala ayni
kafadalar.. nasil bir akil tutulmasi yasiyorlarsa artik, ulkeyi bolmek
isteyenlere kendi elleriyle yardim ediyorlar.. Bekleyelim,
gorelim..
///////////
İste
HDP'nin sandik hilesinin kaniti YSK'nin kesin sonuclari aciklamasinin ardindan HDP'nin bolgede yapmis oldugu
hileler de ortaya cikmaya basladi. Diyarbakir koylerinde cogu sandikta diger partilere oy cikmazken HDP, 391
secmenin bulundugu sandiktan dahi 396 oy aldi. En dikkat ceken detay ise
acilan sandiklarin cogunda gecersiz oyun olmamasi. Dogu Anadolu ve Guneydogu Anadolu bolgelerinde, secmenin yerine HDP'ye oy
kullanildigi iddialari tazeligini korurken, bu bolgedeki illerde HDP'nin
neredeyse yuzde yuzluk katilimla birinci cikmasi dikkat cekti.
Yuksek
Secim Kurulu'nun acikladigi verilere gore 7 Haziran'da secime katilma orani
yuzde 84. Diyarbakir secimlerde katilimin en yuksek oldugu illerinde basinda yer
aldi. Bazi ilce ve koylerde ise katilim orani yuzde yuzlere ulasti. Bu
sandiklarda HDP'nin full cekmesi ve gecersiz oylarin olmamasi Olmamasini
nedeni ise muhre ayni kisinin basmasi.
391 SECMENI OLAN KOYDEN HDP'YE 396 OY
Diyarbakir'da secimlere en yuksek katilim yuzde 99 ile Kocakoy ilcesinde gerceklesti. Ilcede 9 bin 296 secmenden, 9 bin 182'si resmi tutanaklara gore sandik basina gitti. Ilcede sadece 114 kisi oy kullanmadi. Bozbaglar mahallesinde ise ortaya ilginc bir sonuc cikti. Mahallede kayitli 391 secmen bulunurken, HDP 396 oy cikmasi sasirtti. Sandiktan ayrica AK Parti'ye de 2 oy cikti. Fazla oylar 'sandik gorevlileri' ile aciklansa bile HDP'nin full cekmesi dikkat cekiyor. Oylardan 1 tanesi de gecersiz sayildi.
Diyarbakir'da secimlere en yuksek katilim yuzde 99 ile Kocakoy ilcesinde gerceklesti. Ilcede 9 bin 296 secmenden, 9 bin 182'si resmi tutanaklara gore sandik basina gitti. Ilcede sadece 114 kisi oy kullanmadi. Bozbaglar mahallesinde ise ortaya ilginc bir sonuc cikti. Mahallede kayitli 391 secmen bulunurken, HDP 396 oy cikmasi sasirtti. Sandiktan ayrica AK Parti'ye de 2 oy cikti. Fazla oylar 'sandik gorevlileri' ile aciklansa bile HDP'nin full cekmesi dikkat cekiyor. Oylardan 1 tanesi de gecersiz sayildi.
SANDIKTA FIRE YOK!
Silvan'da ise 47 bin 676 secmenin 43 bin 180'i oy kullandi. Secime katilim orani yuzde 90,57 oldu. Akyol koyunde sandik basina giden secmenin hepsi, HDP'ye oy verdi. 107 secmenin 107'si 'HDP' dedi. Akcayir koyunde de 365 secmenden, 360'i sandik basina gitti. 360 kisiden 356 secmen HDP'ye oy verirken AK Parti'ye sadece 2 oy cikti. Oylarin 2'si ise gecersiz sayildi. Akdere koyunde de oy kullanan 388 secmenden 387'si HDP'ye, 1 tanesi ise AK Parti'ye oy verdi.
Silvan'da ise 47 bin 676 secmenin 43 bin 180'i oy kullandi. Secime katilim orani yuzde 90,57 oldu. Akyol koyunde sandik basina giden secmenin hepsi, HDP'ye oy verdi. 107 secmenin 107'si 'HDP' dedi. Akcayir koyunde de 365 secmenden, 360'i sandik basina gitti. 360 kisiden 356 secmen HDP'ye oy verirken AK Parti'ye sadece 2 oy cikti. Oylarin 2'si ise gecersiz sayildi. Akdere koyunde de oy kullanan 388 secmenden 387'si HDP'ye, 1 tanesi ise AK Parti'ye oy verdi.
239 SECMENIN 238'I HDP DEDI
Hazro ilcesindeki koylerden cikan sonuclar da, dogunun tum illerinde oldugu gibi sasirtmadi. Zira secmenin sadece birkac tanesi haric hepsi HDP'ye oy verdi. Varinca koyunde sandik basina giden 239 secmenden 238'i HDP'ye oy verirken, 1 secmen de MHP'ye oy verdi. ResIk koyunde oy kullanan 163 secmenin ise 158'si, Gozlu koyunde oy kullanan 602 kisiden 584'u, Ulgen koyunde oy kullanan 142 kisiden ise 130'u HDP'ye oy verdi. Ulgen'de 3 kisi de MHP'ye oy verdi.
Hazro ilcesindeki koylerden cikan sonuclar da, dogunun tum illerinde oldugu gibi sasirtmadi. Zira secmenin sadece birkac tanesi haric hepsi HDP'ye oy verdi. Varinca koyunde sandik basina giden 239 secmenden 238'i HDP'ye oy verirken, 1 secmen de MHP'ye oy verdi. ResIk koyunde oy kullanan 163 secmenin ise 158'si, Gozlu koyunde oy kullanan 602 kisiden 584'u, Ulgen koyunde oy kullanan 142 kisiden ise 130'u HDP'ye oy verdi. Ulgen'de 3 kisi de MHP'ye oy verdi.
DIGER PARTILERE OY CIKMADI
Bismil'de HDP'nin oy orani yuzde 87,4 oraninda. Koylerdeki sonuclara gore secmenin neredeyse tamami HDP'ye oy verirken, bircok mahalle ve koyde diger partilere hic oy cikmadi. Diger partilere oy cikmadigi gorulurken, HDP koylerdeki oyun yuzde 99'unu aldi.
DIYARBAKIR'DA HER ILCEDE AYNI TABLO
Diyarbakir'in hemen hemen her ilcesinde, benzer tablo ortaya cikiyor. Baglar ilcesindeki sandik sonuclari da secmenin uzerindeki HDP baskisini gozler onune seriyor. Sandik basina giden secmenin yuzde 98'i firesiz 'HDP' dedi. Baticanakci Mahallesi'ndeki 378 secmenin 2'si haric hepsi HDP'ye oy verirken, Bucuktepe Mahallesi'nde oy kullanan 116 secmenden 114'u HDP'ye, 1 tanesi ise AK Parti'ye oy verdi. Oylarin bir tanesi ise gecersiz sayildi. Baglar 2. bolgede ise Yukari Mollaali koyunde sandik basina giden 320 secmenden 310'u HDP dedi. Oylarin 9'u AK Parti'yi giderken 1 tanesi gecersiz sayildi.
Bismil'de HDP'nin oy orani yuzde 87,4 oraninda. Koylerdeki sonuclara gore secmenin neredeyse tamami HDP'ye oy verirken, bircok mahalle ve koyde diger partilere hic oy cikmadi. Diger partilere oy cikmadigi gorulurken, HDP koylerdeki oyun yuzde 99'unu aldi.
DIYARBAKIR'DA HER ILCEDE AYNI TABLO
Diyarbakir'in hemen hemen her ilcesinde, benzer tablo ortaya cikiyor. Baglar ilcesindeki sandik sonuclari da secmenin uzerindeki HDP baskisini gozler onune seriyor. Sandik basina giden secmenin yuzde 98'i firesiz 'HDP' dedi. Baticanakci Mahallesi'ndeki 378 secmenin 2'si haric hepsi HDP'ye oy verirken, Bucuktepe Mahallesi'nde oy kullanan 116 secmenden 114'u HDP'ye, 1 tanesi ise AK Parti'ye oy verdi. Oylarin bir tanesi ise gecersiz sayildi. Baglar 2. bolgede ise Yukari Mollaali koyunde sandik basina giden 320 secmenden 310'u HDP dedi. Oylarin 9'u AK Parti'yi giderken 1 tanesi gecersiz sayildi.
-------------------------------------
Kaynak: Yenisafak,
http://www.takvim.com.tr/Guncel/2015/06/27/iste-hdpnin-sandik-hilesinin-kaniti
Kaynak: Yenisafak,
http://www.takvim.com.tr/Guncel/2015/06/27/iste-hdpnin-sandik-hilesinin-kaniti
HER
SECIMDE HILE VAR DIYE YIRTINANLAR ŞİMDİ NEREDELER?...
BU ÇOK LÂNETLİ
BİR OYUN!...
GİZLİ
İTTİFAKLAR, KİRLİ İTTİFAKLAR ORTALIKTA CİRİT ATIYOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder